Pazarlama Zirvesi 2011- Hello I Love You #Pz2011

7-8 aralık tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde  Management Centre Türkiye tarafından düzenlenen “Müşteri Çağında Pazarlama” başlıklı zirveye MCT’den sevgili Baturay Özden‘in davetlisi olarak katıldım. O sabah Lütfi Kırdar’a ulaştığımda aslında oldukçada heyecanlıydım, böylesine büyük bir organizasyona davet edilen  oldukça küçük bir azınlık içerisindeydim. Kapıda Baturay tarafından karşılandım, giriş için kaydım yapılmış kartım basılmıştı bile. Oturumun başlamasını beklemek üzere salonda dolaşmaya başladım. Pek çok marka bu büyük zirve için salondaki hazırlıklarını tamamlamış ve standlarını kurmuştu.

Zirvenin tanıtımı esnasında facebook ve twitter üzerinden yapılan yarışmalar bu zirvenin sosyal medyaya verdiği önemin ilk sinyalleriydi aslında ve salonu gezerken gördüğüm Foursquare check-in noktası ve blogger masasıylada yanılmadığımı anladım. Foursquare check-in noktasında check-in olanlara saat başı süpriz hediyeler verilecekti.

Bu zirveyle bir ilk gerçekleştirilmiş, daha önceki yılların aksine değişen pazarlama stratejilerinde sosyal medyanın farkı ve önemi de göz önüne alınmış, sosyal medyayı iyi kullanan ve pazarlama ile ilgili pek çok blogger arkadaşımda zirveye davet edilmişti. Hatta zirve öncesi bloggerların en sevdikleri bir yazı ve resimlerinin yer aldığı bir kitapçık basılarak katılımcılara dağıtılmıştı ki bence oldukça hoş bir fikir.

Oturumun başlamasıyla birlikte hemen salondaki yerimi aldım. Erken salona girmeninde avantajıyla ön sıralarda güzel bir yer buldum. Sahne bir  kafe şeklinde düzenlenmişti ve sahnenin arkasındaki devasa perdenin bir yanından akıp giden, Monitera sayesinde anlık twitter mesajlaşmaları #pz2011 tagıyle geçiyordu. Twitter o gün adeta pazarlama zirvesine kilitlenmiş gibiydi. Hemen ipadimden bağlanarak bende bu büyük zirveyle ilgili twitlerimi atmaya başladım. Gün sonunda ise pazarlama zirvesinin ilk günü twitter da trending topic olmuştu bile.  Bence pazarlama zirvesi bu yıl sosyal medyaya verdiği önem ve farkındalıkla daha çok ön plana çıkmayı başardı.

Zirvenin oturum başkanı Peter Economides idi,  dört kıtanın marka stratejisti olan Peter, sahneye çıkmasıyla birlikte sıcak ve rahat sunumuyla  bizleri etkilemeyi başardı. Konuşmacılar arasında kimler yoktu ki Guy Kawasaki, Gary Vaynerchuck, Richard Lewis, Hamish McRae, Dawid Wheldon,Tanyer Sönmezer, Qaalfa Dibeehi, Tali Krakowsky,Lee Daley, Eleftherios Hatziioannou,Brett King, Mohammad Gawdat,Fazıl Oral,Cüneyt Gedikli,Diego Oliva, Andreas-Christoph Hofmann,Micael Dahlen,Noel Toolan, ayrıca devam eden parelel oturumlarda da Haluk sicimoğlu,Şenol Keserlioğlu,Sitare Sezgin,Tolga Arıcan, Yigit Kalafatoğlu,Ayşe Yonca Baltaoğlu,Ali Muharremoğlu,Hande Aksoy,Ömür Yeker,Ruhver Barengi, bizlerleydi.

Büyük heyecanla beklediğim Guy Kawasaki sahneye çıkmıştı nihayet  “Kimi markalar insanlara bilgisayar veya telefon satar, Apple ise onları büyüledi” dedi ve büyülemenin şartlarından ilk üçünü sevilmek, güvenilmek ve güç vermek olarak sıraladı. Guy Kawasaki tecrübelerini bizlerle paylaşırken ben heyecandan yerimde duramaz bir şekilde onun anlattığı tecrübelerinden birşeyler kapmaya çalışıyordum. Kawasaki’nin sunumuna bu adresten ulaşabilirsiniz. Sonra sahneye Gary Vaynerchuck geldi. “2002 yılındaki pazarlama tekniklerinden vazgeçin, yıl 2012″ dedi salondakilere. “Sosyal medya ayrı bir olgu değil, internetin devleti” diyen Vaynerchuck onu yeni tanıyanları epey sarstı. “Günümüzde ölçümler birşey ifade etmiyor, gerçek dünya şimdilerde duygular, insanlar” diyerek devam eden Gary sahnedeki enerjik tutumuyla da herkesin ilgisini çekmeyi başardı. Bir an olsun yerinde durmadan ordan oraya dolaşıyor ve oldukça içten bir şekilde kendi öyküsünü bizlerle paylaşıyordu. Gary’i dinlerken hep kendi sosyal medya maceram geldi gözümün önüne ve içimden demek ki bilmeden sadece iç güdülerimlede olsa ben doğru şeyi yapmışım ve yapmaya da devam ediyorum dedim.  Ayrıca Gary Vaynerchuck’ın bizimle paylaştığı kendi öyküsü bana sık sık neden olmasın dedirtti.

Böyle bir zirvede dünyanın ve Türkiye’nin yönetim otorilerini dinlemek oldukça büyük bir şanstı ve aynı zamanda rekabetin gittikçe ve  hızla arttığı dünyamızda, rakiplerin önünde olmak için nasıl fark yaratacağımızı keşfetmek için de büyük bir fırsat.

Gary Vaynerchuck’ın ardından sahneye çıkan DoğanOnline CEO’su Yenal Gökyıldırım’ın çok başarılı bir yönetici olmasına ragmen, hantal ve tekdüze sunumuyla bizim yöneticilerin katetmesi gereken daha çok yol olduğunu hatırlattı bize. Bir sonraki konuşmacı ise Google Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Tüketici Pazarlama Sorumlusu Obi Felten’di. Obi pek çok şeyin yanında bizlere Google+ ile değişime ayak uydurduklarını anlattı, kullanıcılarına her açıdan farklı bir web deneyimi yaşatmak istediklerini de sözlerine ekledi ve bizlere G+ ile ilgili belkide henüz keşfetmediğimiz pek çok ayrıntıdan bahsetti. Daha sonra Eleftherios Hatziioannou ve Nathaniel Hansen geldi sahneye ve “Wall Street to Love Street” başlıklı sunumlarıyla, arkadaşlar arasındaki markaları anlattılar.

İki gün boyunca dünyanın ve Türkiye’nin büyük CEO’larından inanılmaz dersler aldık kendimize yeni deneyimler ve stratejiler belirledik. Bilmeden yaptığımız doğruları, daha fazla neler yapabileceğimizi öğrendik. İnanılmaz keyifli bir deneyimdi.

Baştan sona her anından son derece bilgilendiğiniz ve pek çok insanla tanışma fırsatı yakalabildiğiniz böyle bir zirveye beni davet eden MCT’den Baturay Özden’e gelince o gün pek çok ünlü konuğu olmasına rağmen verilen aralarda herkesle tek tek ilgilenerek, salonun hemen her yerinde olarak ve pazarlama stratejilerinin bugün geldiği farklı noktayı tüm pazarlama zirvesine yansıtarak bu denli büyük çaplı bir organizasyonla bence büyük bir başarıya imza attı. Bu başarı ilk başta sizlere şaşırtıcı gelebilir; fakat 23 yaşındaki bu inanılmaz genci daha yakından  tanıdığımda başarısının tesadüf olmadığını anlamam hiç de zor olmadı. Son derece zeki, girişimci ve idealist böyle gençlere Türkiye’nin çok ihtiyacı var. Daha şimdiden 2012 için düzenlenecek zirveyi büyük bir heyecanla beklediğimide söylerek kendisine ve Management Centre Türkiye‘ye bir kez daha teşekkür ediyor ve düzenleyecekleri her organizasyonda bulunmaktan büyük keyf alacağımı bir kez daha söylemek istiyorum.

Kendiminde konuşmacı olarak başarı hikayelerimi anlatacağım zirvelerde görüşmek dileğiyle.  Neden olmasın? 😉

İlk yorum sizden

E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır. (*) Doldurmak zorunludur.