İŞTE O MEKTUP……….
Beyim arabadan inerken bana siz arabadan inmeyin dedi ben iki kızımla birlikte arabanın içinde iki saat bekledim. Daha sonra eşim sağındaki ve solundaki teröristlerle yanıma gelip. Çocuklarıma iyi bak iyi sahip ol dedi. Eşimin son sözü buydu teröristler çabuk arabadan in dediler. Bende sadece el çantamı ve iki çocuğumu alıp arabadan indikten sonra arabamızı yaktılar. Beyimi şehit ettiler. Beyimin cenazesini Bingöl’e götürdüler o zaman 3 aylık hamileydim. Polisler beni sağlık ocağına götürdüler. Doktorlar bebeği kaybetme tehlikesi var dedi. Bana iğne yaptılar Malatya devlet hastanesine kadar cenazeyle birlikte gittik. Cenaze arabası hastane önünde beklerken ben kürtaj oldum.Ben o anda bir değil iki şehit verdim
Oktay Kaya
Pusuya düşerler ve bir can pazarında. Defalarca vurulur. O kolundan ve vücüdünun çeşitli yerlerinden yaralanırken komutanını yanı başında şehit verir.
Abdurrahman Güven
Timin mayıncısıdır. En önden mayın dedöktörü ile ilerlemektedir. Çatışmaya girerler. Üç yönden yoğun ateş altındadır. Vurulacağını anlayınca bir kayanın arkasına atar kendini kayanın arkası uçurumdur. Aşağı düşmemek için ayağını kayanın arasına sıkıştırır tam o esnada kafasından vurulur. Tam 4 saat boyunca bacağından asılı vaziyette, kafatası parçalanmış, o iki kayanın arasına sıkışmış bilinçsiz ecelini bekler. Ancak ecel randevuya gelmez. Aylarca hastanede kalır ve acı gerçekle yüzleşmeye başlar.
Bunlar onu sözleridir. “Ben zannettim ki bütün halklar benimle gurur ve onur duyacak. Öyle değilmiş”vah vah diyor herkes sonra maaşımızı soruyor en çok zoruma giden de bu””biz para için oraya gitmedik vatan bayrak için gittik. Bana dünya para verip git deselerdi gitmezdim. Bayrak için gittim.”
Erdal Sucu
Siirt Pervari’de çatışmaya girer. Beş şehidin verildiği bir çatışmadan omuriliğine isabet eden bir kurşunla felç kalır. “Ben gaziyim diyemiyorum” diyor.
Teskeresine 20 gün kala pusuya düşer. 160 kişilik bir PKK lı gurupla çatışmaya girer. Bir el bombasının yanında patlaması sonucu gözlerini kaybeder. Kafasının her yerinde şarapnel parçaları var
Derecik karakoluna askerlk hizmetini yaparken. Derecik karakolu 600 kişinin saldırısına uğrar. 28 şehit verilir. Yanında ki ağır makinelide ki arkadaşı vurulur yalnız kalır. Teröristlere geçit vermemeye çalışırken. Göksel kafasından vurulur. Ailesine ilk haber şehit diye gelir. Derecik baskınından hastaneye getirilen üç askerden ikisi şehit olur ancak bir asker hala yaşıyordur. Askerler künye taşımadıkları için sağ kalan askerin kim olduğu tespit edilemez. Gökselin annesi oğlunun vücudundaki yanık izini doktorlara tarif eder. Gökselin hayatta olduğu bu şekilde anlaşılır. Göksel nişanlıdır. Birbirlerini çok severler. Aylar süren tedaviler sonucu Göksel tekerlekli sandalyeye mahkum kalmıştır. Genç kız ailesinin baskısıyla nişanlısından ayrılır ve bir başkasıyla evlendirilir. Gelin olmak için ısrarla 28 Eylül gecesine ister kimse neden olduğunu bilemez. 28 Eylül gökselin vurulduğu gecedir. Üç kızı olur. Çocukların isimleri Sibel,Yağmur ve Damla dır. Bu isimlerin sebebini bir tek Göksel anlar. Sibel ikisini tanıştıran kızın ismidir. Yağmur ve Damla ise senin için ağlıyorum demektir.
Binbaşı Bedir Karabıyık’ın şehir olmadan iki hafta önce eşine yazdığı son mektubu da basına hiç yansımadı.
Güzel hanımcım şimdi ayrılık zamanıdır. Sen genç oğulcuklarım çok küçüksünüz sizi mesut ve bahtiyar edebilmek için çok uğraştım. Çileli bir hayattı bu beraber yaşadık. Beni anlamışsındır. Göhsüm içindeki kafesine sığmıyor çok dua aldın. Bu sebepten uzun ömür ve hayır ümidim vardır. Fakat ben kefenimi hep üzerimde hissettim ecel gelirse sefa gelsin onunla arkadaşım ben yeter ki son nefeste mümin olarak göçeyim. Hak vaki olur inşallah şehit olurum. Sana ağlama demiyorum. Seven sevdiği için elbette ağlar. Müsterih ol haram lokma yemediniz yedirmedim. Bilmeden işlediklerimizi Allah affetsin çocukları hoş tut hep tatlı sözler söyle onlar Allahın izniyle hayırlı insan olur. Büyük oğlum hırçındır ama merhametlidir. Küçük oğlum hem akıllı hem iyi huyludur. İkisinde de siyasi zeka vardır. Devlet adamı olabilirler o yöne yöneltmeye çalış. Demin dostların kimlerse onlarla irtibatı kesme. Ben senden razıyım Allah da senden razı olsun. Allah cennet nasip ederse seni de yanıma versin iffet, namus ve hanımefendiliğinle her zaman bir yıldızdın. Güzel yüzünü Allah nasip ederse tekrar görürüm. Ama dünyada ama ahirette hakkınızı helal edin.
“Bizler gözlerinizin içine siz bize bakamadığınız için bakmıyoruz. Sizi daha fazla üzmemek için. Peki ya siz neden bizim gözlerimizin içine bakamıyorsunuz?” için 1 Yorum Yapıldı
Okumak bile insanın içini acıtırken yaşayanların ne hissettiğini, günümüze taşıdıkları anılarını, yeniden her akıllarına geldiğinde yaşadıkları acıları ve içe akıttıkları gözyaşlarını hangimiz bilebiliriz.. Teşekkürler bu güzel bilgilendirmeler için. Unutulmasınlar, unutturulmasınlar...