Yıl 1979 SİİRT…Hem yazlık hem de kışlık sinema vardı…Birde halk kütüphanesi kocaman. Okuldan sonra mutlaka kütüphaneye uğrar ödevlerimizle ilgili çalışma yapardık. Tozlu büyük rafların arasında dolaşıp. aradığımız bilgiye ulaşmak için kitapları karıştırırdık. İnternet yoktu tabi o zamanlar…
Akşamları annem ve babam bizi yanlarına alıp yürüyerek yazlık sinemaya götürürdü.Her yeni gelen film olay olurdu.Siirtli arkadaşlarımız vardı. Sokakta yürürken korkmazdık o zamanlar yada niye biz doğudayız diye hayıflanmazdık.
Yazın insanlar damlarda yatardı. Birde yumurta bayramları vardı hep beraber kutladığımız.Pervari ye bal almaya gider. Eruh çayının kıyısında piknik yapardık.
Yıl 1979 SİİRT askerdi babam ve o göreve giderken annemin yüreği ağzına gelmezdi o zamanlar. Çarşıda rahatça dolaşır doğulu yada batılı ayrımı nedir bilmezdik.Otobüsle seyahat ederken askeri kimliklerimizi saklamazdık. Sadece asker,polis yada öğretmen olduğu için hiç tanımadığı insanlar tarafından öldürülme korkusu nedir bilmezdi insanlar.
Yıl 1979 SİİRT çocukluğum… Orda okudum ben sınıflarımız 50-60 kişi değildi ve öğretmenlerimizin yüzü hiç asılmazdı. Tiyatro topluluğu bile vardı okulun. İlk kez orda çıktım sahneye…Terör nedir bilmezdik o zamanlar…
Halkının çoğunun Şafii Mezhebine mensup olduğunu orda öğrendim ben. Bu mezhep neyi gerektiriyor arkadaşlarım anlattı bana. Mezheplerimiz farklı diye kimsey kimseyi horlamazdı o zamanlar.
Sevdiğim çocuk siirtliydi. Yemyeşil gözleri vardı.
Yıl 1979 SİİRT ne güzeldi çocukluğum….