Bugün sabah telefonumun hatırlatma sesiyle gözlerimi açtım. 12 Şubat bu dünyada her canlı için özel olan tek varlığın Annemin doğum gününü hatırlatıyordu. Asla unutmayacağım bir şeyi niye hatırlatmaya kaydetmiştim ki bilemiyorum. Derin bir iç çekerek hatırlatmayı kapatırken iki damla yaş süzüldü yine yanaklarımdan. Doğum günlerinde ona yaptığımız sürprizler geldi gözümün önüne ne çok severdi hediye paketlerini açmayı 🙂 Ne gerek var çocuklar niye masraf ediyorsunuz derken gözleri ışıl ışıl parlardı. Nice yaşların olsun annem derken; gülüşür boynuna sarılırdık. Usulca fısıldadım yine “nice yaşların olsun annem” Gittiğinden beri tam 22 ay geçmişti. Özlem ne tuhaf bir duygu, ne can yakıcı ne çaresiz. Kavuşma ümidi olsa belki katlanılabilir ama ümit yoksa ateş gibi insanı yakıp kavuran…
Son kez birlikte kutladığımız doğum gününü işin gücün arasından çıkamadığımız için gece saat 10 da yapabilmiştik. Kardeşimle iş yerinden fırladığımız gibi pastasını hediyesini alıp eve gitmiştik. Unuttuğumuzu sandığı için suratı asıktı. Pastanın mumlarını yakıp içeri girdiğimizde yüzündeki gülümsemeyi hatırladım. “Unuttunuz tabi de şimdi numara yapıyorsunuz” diyor tatlı sert bizi azarlıyor sitem ediyordu. Pastadan sonra ortaya çıkan hediye paketlerini gördüğünde unutmadığımızı anlamış gülmeye başlamıştı. Hepimizi tek tek sıkıca kucaklamış uzun uzun öpmüştü. Annem, yüreği ne kocaman bir kadındı. Dünyadaki tek serveti bizlerdik bizimde tek servetimiz o. “Ölmek ne garip şey annem” diye mırıldanarak, usulca doğruldum yatağımdan bugün en sevdiğimin doğum günüydü ama o yoktu.
Annesi olmayan çocuklar kaç yaşında olurlarsa olsunlar öksüzdürler, boyunları hep büküktür. Eğer anneniz hayattaysa yaşınız kaç olursa olsun her zaman çocuk kalırsınız. Ne zamanki o gider o zaman anlarsınız ki artık büyümüşsünüz.
Bu duygular içinde oturduğum kahvaltı sofrasından çalan telefonumun sesiyle kalktım. Teyzem anneanneni kaybettik diyordu. Tarih 12 şubatı gösteriyordu. Anneannem gitmişti anneciğimin doğum gününde onun yanına gitmişti.
Ölüm gelmeden önceki 3 gün hep annesini sayıklamış. “Çok uzakta mı bir kez görsem demişti.” Ve ne yazık ki annesini son kez göremeden gitmişti. Her çocuk gibi benim canım annemde, canı yandığında yanında annesini istemiş, onu özlemişti. Ve bugün tamda doğum gününde annesi ona gitmişti. Doğum günü hediyesi gibiydi sanki.
Ölümün soğuk yüzünü bugün bir kez daha gördüm. Usulca uzanıp saçlarını sevdim. Fısıltı halinde “annemi benim için sıkıca kucakla ve öp lütfen” dedim. Bugün annemin dünyadaki son kokusuyla vedalaştım.
Doğum günün kutlu olsun anneciğim. Tanrım sana en sevdiğini hediye olarak gönderdi. Nice yıllara meleğim…
“Nice Yıllara Meleğim” için 2 Yorum Yapıldı
Canım hangi birini desem yazdıklarının her bir satırı gözlerimden yaş akıtıyor :( Bilirsin ne derindir yaram hemen ağlamaya hazırım can acısını canı yananlar çok iyi anlıyor Fundam Allah sabırlar versin nurlar içinde yatsın anneanneciğin.
Okumamak için direndim ama olmadı. Biliyordum başıma gelecekleri. Elim dilim boğazım hepsi kitlendi ki. Mekanları cennet kabirleri nur olsun Fundam :(( poffff