Geride bıraktığımız Yellow Stone’ın büyüsü hala üzerimizde tekrar yola koyulduk. Bütün gün araba kullanmış olan eşim artık pes ettiği için Jackson Hole de arabayı ben aldım. Zaten yorgun olan arkadaki grup yemeyi de yiyince mışıl mışıl bir uykuya dalmıştı. Çok geçmeden eşimde uyudu. GPS’i Las Vegas’a ayarladıktan sonra GPS’deki hatunun sağa dön, sola dönlerini takip ederek yola koyuldum. Nasıl olduğunu anlamadım fakat dönüş yolumuz kesinlikle geldiğimiz o kocaman otoban değildi. Başka bir yola yönlendirmişti beni. Oldukça karanlık ve ıssız bir yoldu. Daha da fenası yolun üzerinden sürüler halinde geçen geyikler, aniden yola fırlayıp karşıya geçmeye çalışan tavşanlarla doluydu. Arabada herkes derin bir uykuya dalmıştı. Gecenin karanlığında radyoda çalan country müzikler ve ben sabaha kadar birlikteydik artık. Aslına bakarsanız bunda da bir hikmet vardı sanırım. Bütün gün oradan oraya koşturmuştum ve curiese kontrole arabayı bağlayıp o kocaman otobanda gidiyor olsaydık kesinlikle direksiyon başında uyurdum. Fakat şimdi gözlerimi dört açıp dikkatlice yola bakmam gerekiyordu. Bu arada Amerika’da 24 saat boyunca tüm benzin istasyonlarında hazır olan kahvelerinde büyük yardımı oldu tabi.
Bütün dikkatime rağmen maalesef bir tavşan ezdim ve bir geyiğe çarptım. Zavallı geyik arabanın farlarını görünce yolun üzerinde kilitlenip kaldı. Yavaş olmama rağmen duramadım ve kalçasından hafifçe dokundum. Allahtan bir şey olmadı. Hemen toparlanıp yerden kalktı ve koşarak sürüye katıldı. Zaten birine çarpmasam şaşırırdım. Çünkü yolun üstünde cirit atıyorlardı neredeyse 1 zayiatla tamamlamış olmam bile bir mucize gibiydi.
Amerika’da dikkat etmeniz gereken önemli konulardan biri seyahat ettiğiniz araç olmalı ben gidip oradan 3-5 bin dolara bir araba alırım onunla da gezerim demeyin sakın. Unutmayın ki araba tamir veya çekici hizmetleri oldukça pahalı. O yüzden sigortaları tam olan bir kiralık araba her zaman işinizi daha kolaylaştıracaktır. Çok iyi arabaları olmasına rağmen Amerikalılarda uzun yol yapacakları zaman mutlaka kiralık araba kullanıyorlar. Araç kiraları zaten oldukça uygun hele ki böyle bir çöl geçecekseniz risk almaya hiç gerek yok.
Oldukça gergin geçen gece yolculuğumun ardından sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Salt Lake City otobanına girmeyi başarmıştım. Sabah 06.00 gibi Salt Lake City de kahvaltı molası verdik. Amerika seyahatimiz esnasında ulusal mutfağımız olan Danny’s Kitchen de kahvaltımızı yaptıktan sonra ( Bu arada Danny’s Kitchen’larda sabah kahvaltılarında pankek de refill) direksiyonu eşime verip yan koltukta bayıldım. Las Vegas’a kadar 4 saat yolumuz vardı. İki saat sonra yan koltukta gözlerimi açınca artık bambaşka bir iklimdeydik. Etrafta kaktüsler, kavurucu bir sıcak ve göz alabildiğine geniş araziler. Yani bildiğiniz çöl.
İnternetten Las Vegastaki otelimizi ayırtmıştık. Statosphere otelde kalacaktık. Amerika’da otel sistemi müthiş. Kişi başına değil oda başına para ödüyorsunuz. 4 kişilik bir odayı da 40-50 $ gibi rakamlara tutabiliyorsunuz. Nitekim Stratosfere gibi bir otelde son derece güzel bir odayı 48 $ gibi o otel için oldukça komik bir rakama tutmuştuk.
Öğleden sonra Las Vegas’a varmıştık. Çöl sıcağı ne demekmiş bizzat yaşayacağınızı garanti ederim.
Sin City Vegas çölün ortasında yaratılmış bu vaha inanılmazdı. Muazzam yapılar ve büyük bir istihdam vardı. Çölün orta yerine böyle bir eğlence merkezi yapmak ilk kimin aklına geldi acaba diye düşünmeden edemedim? Yolda aldığımız Las Vegas rehberinde gidilecek ilk noktayı zaten çoktan tespit etmiştim bile. “LAS VEGAS OUTLETTTT” Otelimize gitmeden Vegas Outlet’in önünde arabayı durdurdum. Zaman kaybetmeye gerek yoktu sonuçta vegas’a iki gün ayırmıştık ve zaman kaybetmek istemiyordum.
Amerikada alış veriş yapabileceğiniz en ucuz outletlerden biri olduğunu bu seneki gezimden sonra kesinlikle söyleyebilirim. Hem yapı olarak oldukça büyük hemde fiyatlar diğer eyaletlere göre oldukça düşük Vegas Outlet müthiş bir yer. Aradığınız tüm markaları inanılmaz fiyatlara bulabilirsiniz. Moldova Companyden 40 $ a Tommy yada laccoste 60$ civarında Guesden saat, Timberlanddan 15-20 $ dolara ayakkabı alabilirsiniz. Gap ‘i hiç söylemiyorum zaten 5-6 dolara pijamalar ve gecelikler. 15-17 dolar arası polarlar 3-4 dolara şortlar bulmanız mümkün. Amerika’da alışveriş yaparken ben genel olarak şuna dikkat ettim. Her şeyi almaya çalışmak yerine ülkemde astronomik fiyatlara satılan fakat beğendiğim markaların ürünlerini ucuza bulduğumda almayı tercih ettim. Yolunuz Vegas’a düşerse Las Vegas Outlet’de lütfen kendinizi kaybetmeyin. Çünkü ciddi söylüyorum kaybedersiniz.:)
Dikkatli olanız gereken bir husussa size neredeyse tüm alışveriş merkezlerinde deniz tuzu vücut peelingi satmaya çabalayan İsrailliler olacak. Yaptıkları uygulama sıcaktan kuruyan cildinize çok iyi geliyor ve aklınız çelinir gibi oluyor ama kanmayın. Böyle yerleri bilirsiniz birazcık turistleri kandırma düzeni üzerine kurulmuştur. Aslında çok ucuz olan o ürünleri outlet girişinde sizi karşılayarak neredeyse eminönünde gibi hissetmenize sebep olarak satmaya çalışıyorlar. Ben almadım. Daha kozmopolit ve uçuk bir şehir olan Vegas’ta biraz daha dikkatli olmanız gerekecek.
Artık akşam olmak üzereydi arabaya atlayıp otelimize geldik. Açıkçası 48$ a böyle bir otel beklemiyordum ama harikaydı!!!! Sonra tespit ettim ki Vegas’da kumarhanesi olan oteller genelde ucuz zaten çünkü kumarhaneden kazanmak istiyorlar. Hemen odamıza yerleşip biraz dinlendikten sonra bekle bizi Vegassss geliyoruzzzz diyerek kendimizi sokağa attık.
Işıltılı, şaşalı ve muhteşem kokoş bir kadın gibi Vegas. Her tarafında bir şeyler var. Adım başı göreceğiniz kocaman limuzinler, evlenmek üzere Vegas’a gelen çılgın çiftler,sokakta donla gezenler. Ne tarafa bakacağınızı şaşırtan çılgın bir şehir Vegas. Arabamızla şehrin içinde şöyle bir tur attıktan sonra otelimize döndük.
Kumarhanelerde 21 yaş sınırlaması olduğu için bizimkiler kumar oynayamasa da eşim ve ben kollu canavarlara küçük yolluda olsa teslim olduk. Bu arada 10 $ kazandım. Kumar cidden fena bir şey 1$ lık oynadığım oyun 10 $ kazandırınca aklıma ilk gelen şey tüh keşke 100 $ lık oynasaydım oldu. Sonra hemen kendime geldim tabi. Demek ki insanlar bu yüzden o kadar paralar kaybediyorlar diye kendi kendime söylendim. Aman diyeyim Vegas’a yolunuz düşerse kendinizi kaybetmeyin. Benim fazlaca olmamasına rağmen, Avrupa’da kumarhane kültürü olanlar bilirler. Kıbrıs’ta ki kumarhanelerde filan yediğiniz, içtiğiniz, sigaranız hep ücretsizdir. İstersiniz getiriler. Vegas’ta böyle bir uygulama yok en azından kollu makineler için yok belki özel masalarda aynı uygulama vardır ama özel masaya oturup kumar oynamadık. Otelimizin alışveriş merkezinde bir kez oynanmış poker kağıtları satılıyordu. Tüm otellerin kendi antetli ve logolu oyun kağıtları Vegas’tan alınabilecek en güzel hediyeydi sanırım. (Tabi ucuzda ) Bolca aldık.
Bizim çılgın gençlik otelimizin tepesinde yerden 150 metre yükseklikte ki lunapark için bilet almışlardı. Onlarla beraber otelin tepesine çıktık. O kadar yüksekten yere doğru dalış yapan roller coasterlara binmeye yada sizi direk aşağı sallandıran bungi jumpingi yapmaya ne yalan söyleyeyim içim elvermedi. Hatta bizimkilerin fotoğraflarını çekerken bile fena oldum. Anladım ki yaşlanıyorum eskiden olsa kesin binerdim sanırım. 😉
Aynı bölümde yer alan roof dan görünen Vegas manzarası ise muazzamdı. Yolunuz vegasa düşerse stratosfere otelin tepesindeki barı mutlaka ziyaret edin. Müthiş bir Vegas manzarası eşliğinde gecenin tadını çıkarmaya bakın.
Mutlaka yapmanız gereken bir diğer aktivite ise otellerdeki showları kaçırmayın derim. Hepsi için vaktiniz yoksa bile birkaçına mutlaka vakit ayırın. Cidden çok iyi showlar yapıyorlar.
Veee mutlaka bir limuzin kiralayıp 1 saatte olsa şampanyanız eşliğinde Vegas caddelerinin keyfini çıkarın. 1 saat limuzin ve 1 şişe şampanyayı 60 $ a kiralayabilirsiniz.
Biz Garand Kanyona kendi imkanlarımızla gitmeye karar vererek hata yaptık. Las Vegas tarafından Grand Kanyon girişi ücretli 45 $ dolar civarında. Diğer girişlerinde ücret uygulaması yokmuş diye duyduk. Bu yüzden kendi imkanlarınızla gitmek yerine kesinlikle Las Vegas içinde tur satın alarak bunu yapın derim günü birlik turlar 50-60 $civarında. Helikopter turu yapmak isterseniz oda mümkün biraz daha pahalıya çıkıyor ama daha keyifli olabilir. Grand Kanyona gidip de SkyWalk’a çıkmamak olmaz. Skywalk için extra bir ücret ödemeniz gerekecek. Yetişkinler için 29 $ olan bu ücret çocuk ve 65 yaş üstüyseniz ya da askeri personelseniz birkaç dolar daha düşük oluyor. Askeri kimliğimiz orda geçmez diye düşünmeyin. Amerika’nın her yerinde askeri kimliğinizle rahatça indirim alabilirsiniz. Hatta üniformalıysanız Empire State hiçbir ücret ödemeden çıkmanız bile mümkün.
İki günlük çılgın Vegas gezimizden sonra 3 üncü gün sabahı önce Grand Kanyon ardından da Los Angeles’a gitmek üzere yola çıktık.
“Macera Dolu Amerikaaa!!!… Part:I Sin City Las Vegas” için 1 Yorum Yapıldı
:) çok keyifli bir yazı olmuş