Yazımı okuyacak kadar zamanınız yok mu? O zaman lütfen videosunu izleyin :)

“Sinema, gelecekteki dünyanın bir dönüm noktasıdır. Şimdi bize basit gibi gelen eğlence olan radyo ve sinema, bir çeyrek asra kalmadan yeryüzünün çehresini değiştirecektir. ” Büyük önder Atatürk 1920’lerde söylediği bu sözüyle aslında görsel sanatların ileride dünyayı nasıl sarsacağını o inanılmaz ön görüsüyle tespit etmiş ve gelecek kuşaklara bu konunun ne kadar önemli ve hassasiyet gösterilmesi gereken bir konu olduğunu hatırlatmıştı.

İnsanlar görselliği daha çok seviyor

Bugün gelinen noktaya baktığımızda medyanın insanlar üzerinde ki inanılmaz gücü ve etkisi göz ardı edilemeyecek kadar önemli. İnsanlar görselliği daha çok seviyor. Dijital medyanın her saniye büyüdüğü bugünkü sektörel yapıda her gün yeni bir video platformu açılmakta ve bir noktada televizyon ve sinema adım adım dijital dünyaya taşınmaktadır.

Globalleşen dünyada mesafelerin artık hiçbir anlamı kalmazken, özellikle metropollerde yaşayan insanların en büyük sıkıntısı zaman. İnsanların alışkanlıkları da gelişen teknolojilerle birlikte her geçen gün değişiyor. Çoğu insan gazete almayıp gazetesini akıllı telefonları üzerinden okurken, haberin videosu da varsa öncelikle bunu izlemeyi tercih eder hale gelmiş durumda. Hal böyle olunca hem bilgiye kolay ulaşma ihtiyacımızda hem de biraz hoşça vakit geçirmek istediğimiz zamanlarda ihtiyacımız olan tek şey internet. Televizyonu dijitale taşıyan Turkweb.tv gibi platformlar her geçen gün artarken internetten satış odaklı web siteleri de ürünlerini mutlaka video görseliyle desteklemek arzusundalar.

Hiç bir şey için zaman yok

Metropollerde yaşayan ve çalışan biz kadınların en sıkıntı duyduğu konu ise gönlümüzce alışveriş için zamanımızın olmaması diye düşünüyorum. Seçenekler o kadar çok ki aklımızın kalmaması için tüm günü alışverişte geçirmemiz lazım. En azından benim için bu böyle. Trafikte haber izleyen, hatta alışveriş yapan tek kadın herhalde ben değilimdir. Özellikle dünyanın en büyük metropollerinden biri olan İstanbul’da yaşayan bir kadın olarak bunu yapmazsanız hiçbir şeye yetişemiyorsunuz. Pekiiii bir kadın internetten alışveriş yaparken onu en çok rahatsız eden şey nedir? Elbette ki dokunamıyor, yeterince göremiyor ve deneyemiyor olmak. Pek çoğumuzun internetten alışverişi tercih etmeme sebeplerinden en önemlisidir bu. Bunu gören e-ticaret siteleri bir taraftan büyük görsellerle ürünü desteklemeye çalışırken, bir taraftan da daha çok reklam ağırlıklı videolarla sistemlerini desteklemeye çalışıyorlar. Tekstil sektöründeki e-ticaret siteleri kullanılmamış olması kaydıyla ürünü iade alma yoluyla müşterilerde oluşan görmeden almam direncini kırma yolunda ilerliyorlar, fakat buda yeterli olmuyor. Yine de büyük bir çoğunluk görmeden almam diyor.

Görüyorum, dokunuyorum ve hissediyorum

Bu anlamda Lilakutu dünyada bir ilk olmayı tercih etmiş durumda. Bu belki çok iddialı bir söz oldu fakat yaptıkları uygulamayı özellikle incelediğimde kadın ve kozmetik alanında ürünün içeriğini video ile anlatan başka bir site görmedim. Nihayet kadınların alım aşamasından önce alacakları ürüne dokunma hissetme ve ikna olma aşamasına çözüm üretmeyi başarmışlar. Sitelerinde ki neredeyse her ürünü video görseliyle destekleyerek müşterinin alım kararında inanılmaz etkili olacak bir sistem geliştirmişler. Konusunda uzman Kozmetoloji mezunu Ayşenur Yazıcı gibi bir isimden ürünün içeriğindeki her şey hakkında bilgi alırken ürünü nasıl kullanacağınız konusunda da bilgilendiriliyorsunuz. Bu arada alacağınız ürünün kıvamını, rengini ve diğer tüm özelliklerini de görme şansına sahip oluyorsunuz. Hatta Ayşenur Hanım cildinizde yarattığı hissi dahi tarif ederek sanki sizin ürüne dokunduğunuz ve hissettiğiniz bir ortam yaratıyor. Bu bence inanılmaz bir fikir. Mesleki bilgimi de göz önüne alarak konuşacak olursam da bu kadar çok ürün için yapılan bu uygulamanın aslında ne kadar zor bir süreç olduğunu ve büyük bir emek barındırdığını da söylemeliyim.

Dijital dünya artık hayatımızın her alanında etkisini göstermeye başladı. Hızına yetişebilir miyiz bilmiyorum fakat ben deniyorum. Bu anlamda bizim işimizi kolaylaştıran internet siteleri de elbette ki tercih kararlarımızda etkili oluyorlar. İyi işleri seviyorum. Şiişşşşş çok yakında televizyon filanda kalmayacak her şey internet odaklı olacak demedi demeyin :)