Aslında en son söyleyeceğimi hemen şimdi söyleyeyim, Y kuşağı iyi bir kuşaktır hatta gelmiş geçmiş en iyi kuşaktır 🙂 Şaka bir tarafa uzun süredir tartışılan bir konu Y kuşağı. Özellikle de orta ve üst düzey yöneticiler her fırsatta Y kuşağından şikayet edip durur. En güçlü argümanları da “gençler tam olarak ne istediğini bilmiyor, daldan dala atlıyor ve çok sabırsızlar” Hatta “kazanma, ye kuşağı” diyenler bile var. Bir Y kuşağı temsilcisi olarak şunları rahatlıkla söyleyebilirim;
- Rutin işlerden kaçarız ve sürekli yeni bir şeyler denemek için fırsat kollarız.
- Sabırsız olduğumuz doğrudur ama bunun sebebi bizim büyüme dönemimizde her şeyin çok hızlı gerçekleşiyor olmasıdır. Bugünün üst düzen yöneticileri gençliklerinde mektuplaşırken biz dakika da 10 mesaj atabilen bir kuşağız.
- Otorite ile bir problemimiz yok. Asıl sorunumuz bizi dinlemeyen dediğim dedik yöneticilerin tutumları.
- Birbirimizle bir önceki kuşaktan çok daha fazla konuşuyoruz, aynısını iş yerinde de bekliyoruz.
- Hayatımızla ilgili konularda bir önceki nesle göre daha özgür ve başına buyruk kararlar veriyoruz. Bu asi olduğumuz anlamına gelmiyor. Tam tersine hayata karşı kedi ayaklarımız üstünde durduğumuz, durmaya çalıştığımız anlamına geliyor.
- Bireysel kimliğimiz bizim için çok önemli. Kendimizi dilediğimiz gibi ifade etmek istiyoruz, “konu komşu ne der, elalem ne düşünür” diye bir önceki kuşak kadar düşünmüyoruz.
- Büyük hayallerimiz ve bunları gerçekleştirmek için cesaretimiz olduğu doğrudur çünkü insanlık tarihinin en fazla bilgi paylaşımının olduğu dönemde yaşıyoruz.
- 08.00 – 17.00 çalışmak bizi pekte mutlu etmiyor, zamanımızı biz yönetmek istiyoruz. Ayrıca işin yapılması için illa ofiste olmak gerektiğine de inanmıyoruz.
Y kuşağını bu kadar güzel anlatan bir reklam filmi daha görmedim.
[youtube QTXsh5BlhYI nolink]
Özgüveni yüksek, her şey hemen olsun isteyen, hayalperest, istekli, azimli ve kararlı.
Y kuşağını bir Ferrari’ye benzetecek olursak; mesele şirketlerin bizim Ferrari olduğumuzu bilmemeleri değil. Onlarda aslında neler yapabileceğimizin farkındalar. Asıl mesele onlar Ferrari’yi de kendi yakıtlarıyla çalıştırmaya çalışıyorlar. Maalesef eski model bir Fiat ile günümüz Ferrari’si aynı yakıtı kullanmıyor. Onları motive eden şeyler bizi etmiyor, onları mutlu eden şeyler bizi etmeyebiliyor. Günümüz orta ve üst düzey yöneticileri zamanında kendilerine davranıldığı gibi bize davranmamalı.
Eğer Y kuşağı ile iyi geçinmek ve bizden olabildiğince faydalanmak istiyorsanız potansiyelimizi ortaya çıkarabileceğimiz ortamı yaratın. Bizi dinleyin, bize ne düşündüğümüzü ve ne hissettiğimizi sorun. Ondan sonra bizim aslında ne kadar şeker bir kuşak olduğumuzu göreceksiniz. 🙂
Y kuşağını yönetmek konusunda daha detaylı bilgi almak isterseniz lütfen bana mail atın. baturay@baturayozden.com