Work & Travel Şirketi Seçerken Dikkat!!! OZMAN’la Amerika…

OZMAN’ LA AMERİKA MI? (!) BU YAZIYI OKUMADAN GEÇMEYİN DERİM.

Merhaba arkadaşlar,

Öncelikle sözlerime Ozman’ı seçmek üzereyseniz kesinlikle durmanız gerektiğini söyleyerek başlamak istiyorum ve sizinle kendi Amerika hikayemi paylaşmak istiyorum.

Work & Travel Şirketi Arayışı

Bu yaz Amerika’ya gitmeye karar verdim ve düştüm yollara. O şirket senin bu şirket benim hepsini tek tek gezdim. Hepsi aşağı yukarı aynı şeyleri anlattılar. Fiyatlar biraz değişiyordu o kadar. Yorgun argın ve kararsız bir şekilde eve dönmeye çalışırken Beşiktaş merkezde bir şirket daha gördüm Ozman! Bu kapının daha sonra benim için bir kabusa dönüşeceğinden habersiz İstanbul şubesinin kapısını heyecanla çalarak girdim.

Ağızları sizin paranızı alana kadar oldukça güzel iş yapıyor.

İKNA SÜRECİ: Çok tatlı dilliler, size övgüler yağdırabilirler, harika resimler gösterebilirler, son derece nazik, kibar ve profesyonelce davranıyor da olabilirler. LÜTFEN İNANMAYIN! Her şey paranızı alana kadar…

İlk ödemeyi yaptığım güne kadar bu inanılmaz yardımsever, kibar ve danışman tutumları devam etti. Aman Allah’ım ne kadar da güzel bir seçim yapmıştım.

Ayvayı yediğiniz an…

en ödememi yaptıktan sonra iş seçme süreci başladı. Seçme sürecinde sürekli tip (bahşiş) veren işleri seçmem konusunda tavsiyeler aldım. Ama ben tip konusunda bir bilgiye sahip değildim. Evet Amerika’da tip zorunlu ama ne kadar olacağı hiçbir zaman belli olamayan bir süreç sonuçta. Bunu sorarken ya ben tip e çok güvenmiyorum gibi bir laf ağzımdan çıkmış bulundu ve cevabı da çok keskin ve küfür edercesine “ya siz Amerika’yı ne sanıyorsunuz ben anlamadım ki! Bilip bilmeden konuşuyorsunuz size tip vermek zorundalar anlatamıyoruz sanırım” diye cevabımı almış oldum. Bu üslup ve çıkışma karşısında sinirden ne yapacağımı bilemeyerek kendilerine bu konuda cevap vermedim ama anladım ki bundan sonra herşey biraz farklı olacaktı çünkü vazgeçemeyeceğim bir parayı kendilerine ödemiştim.

Istırap meğer yeni başlamış…

Ben işimi seçtikten sonra işler iyice karışmaya başladı ben Jacsonhole, WY de olan Snow King Resort e gelmek istedim. İlk tercihimi dile getirdiğimde bana Jackson da kiraların pahalı olabileceğini geçen sene gelen öğrencilerin 400-500 dolar ödedikleri belki bu yıl daha fazla olabileceği söylendi biz her şeye rağmen doğasından dolayı Jackson’ı seçtik ama bilmediğimiz başka bir pazarlığın parçası olabileceğimizden habersizdik. Bu işi seçerken kiraların biraz pahalı olabileceği dışında herhangi bir bilgide verilmedi zaten. Artık Ozman denilen bu şirkette bir şey sorarken bile korkar hale gelmiştik.

Biz sizin emlakçınız değiliz…

Aradan bir süre geçtikten sonra iş görüşmesi geldi ve ben işe kabul edildim ve ev arama çilem başladı. Ev bulmak zor demişlerdi Jackson da anlayış göstermeye çalıştım. Hiç bir bilgi verilmeyen bir ortamda 1700 $ Dolar danışmanlık bedeli ödediğim şirkete soru sormaya kalktığımda ise bakın başıma neler geldi?

Zaman daralıyor ve benim kalacağım yer hala belli olmuyordu. Otel mi? Ev mi? Ev olacaksa lokasyonu neresi? İçi eşyalı mı? Bir sürü şey var aklımızda ama hiç birinin cevabı yok. Tüm bunların çaresizliği ile sığınma ihtiyacı ile danışmanın Hale’ye soru sormaya çalıştım. Nasıl olacak Hale abla diye? Ben soru mu sormaya çalışırken bana danışmanlık vermeyen yan masadaki Eda hanımdan bomba bir cevapla Ozman yaklaşımı bir kez daha tescillendi. “yalnız biz sizin emlakçınız değiliz” o kadar sinirlendim ki dönüp muhatap bile olmadan orayı terk ettim. Danışmanlık hizmeti adı altında 1700$ para alıp sonrada öğrencileri itip kakan, azarlayan böyle bir şirket daha varsa sizde paylaşın lütfen…

Ailem olaya el koydu…

Ardından her normal ebeveyn gibi annem işe el atmak istedi Saygın Bey le konuşmaya gitti. Saygın Bey tavrın yanlış ama lafın doğru olduğunu savunarak bir nevi bizi yumuşattı. Personeli mutlaka uyaracağını söyledi. Ama canım insan zaten fayda sağladığı adamı kaybetmek istemez sonuna kadar elinde tutmak ister bunu da çok sonra öğrendim tabi ki. Bu süreçte çıldırmanın eşiğine kaç kez geldim hatırlamıyorum. Soracağınız bir sürü şey oluyor ama Ozman’ın bu kötü tavrı neticesinde “lanet olsun ya bunlarla muhatap olmaktansa kendim araştırayım” diyorsunuz. Ablam uzun bir süre Amerika’da yaşadığı için bazı şeyleri onunla halletmeye çalıştık ama yaşamak başka benim sorularımın cevabını bilmek başka şey oda bir yerden sonra yetersiz kaldı ve oda çıldırdı ve Ozmanla tekrar konuşma kararı aldık. Sonuç, 🙂 Ozman tavrını bir nebze olsun değiştirmedi. Sözleşmeyi imzalamış parayı ödemiştik. Dilersek vazgeçebilirdik ama paramız onlarda kalacaktı.

Büyük haber ev bulduk ama 1200 $ peşin vereceksiniz…

Uzun bir süre bana ev bulmalarını bekledim daha evim belli olmadan kirası belliydi 600 dolar aylık ödemek zorundaydım. Bunu sorguladığımda da geçen seneye göre neden bu kadar pahalı olduğunu sorduğumda da evleri 6 aylık kiralamak zorunda olduklarını daha kısa süreli kiralamanın mümkün olmadığını söylediler. Buna da tamam dedik neticede ellerine düşmüştük bir kere.

Her şey bitti ohh gidiyoruz derken 1200 $ dolar daha ödemem gerektiğini söylediler. Elbette ki neden diye sordum? Bu neyin parasıydı? Ev kiramın ilk ve son ayını peşinen ben Amerika’ya gitmeden ödemem gerektiğini aksi takdirde gidemeyeceğimi söylediler. Tüm program ücretini ödemişim, vizemi almışım, işi seçmişim, işe kabul edilmişim. Her türlü aşama bitmiş, son dakika 1200 $ daha isteriz. Bu hangi iş ahlakına sığıyor inanın artık bilmiyorum. Şu an düşünüyorum bunları orada mahkemeye verip verdiğim parayı geri almalıydım fakat sizde aynı durumda olabilirsiniz work & travel için son senem ve son şansımdı bu saatten sonra başka bir şirketle anlaşıp yola devam etmek mümkün değildi maalesef.

Zaten kısıtlı imkan ve şartlarla Amerika’ya gitmeye çalışırken üstüne bu çıkardıkları masraf elbette şaka gibiydi. İtiraz ettik ve Saygın beye tekrar gittik. Saygın Bey bize bunun mümkün olmadığını bu parayı ödemiyorsak Jackson’a gidemeyeceğimizi istiyorsak da yeni iş seçebileceğimizi söyledi. Artık vakit o kadar daralmıştı ki tüm güzel işler seçilmişti. Birde kabul etmeyeceğimizi bile bile bize saçma sapan 3-4 iş önerip adeta dalga geçtiler. Doğal olarak işimden vazgeçmedim her şeyi yuttum kendimi suçladım gitmek isteye isteye Amerika’daki en pahalı kasabayı seçtim diye. Tabi bu arada pardon daha evimin neresi olduğu da belli değil o ayrıntıyı söylemeyi unuttum size evimin resmi yok adresi yok sadece PARA PARA PARA.

Evin resmini görmeden bu parayı vermeyeceğim abi!…

Ben bir süre ödemedim hazırladım 1200 doları ama ödemedim bekledim evimin adresini. Ozmanı arayıp sordum evin resimlerini adresini görmek istediğimi söyledim boru değil aylık 600 dolar ödeyeceğiniz bir ev netice de ve 5 kişi kalacağımız söylendi yani aylık kiramız 3.000 dolar baya iyi bir evde kalıyor olmamız lazımdı. Ama bütün uğraşlarıma rağmen evin resimlerini alamadım nedenini de Amerika ya gelince anladım.

Hala Türkiye’deyken ev durumları ile ilgili Ozman’daki danışmanımı aradım ondan başka soracağım kim vardı ki ve kendisi bana bağırdı. Çok normal tabi ki insan MÜŞTERİSİNE bağırabilir. Bana evle ilgili sorduğum sorulara ( Kaç oda?, İnterneti var mı? Eşyalı mı? Çalışacağım yere ne kadar uzak? ) cevap olarak bağırarak ve son derece agresif bir tavırla “ya kusura bakma ama bunları senden başka kimse sormuyor benimde Saygın beye sormak aklıma gelmedi” dedi. Böyle bir tepki karşısında şok a girerek tamam dedim. Sonra Saygın Bey beni aradı ve bana “Evinin adresi hazır biz seni para konusunda darlamıyoruz (çünkü ben daha parayı ödememiştim) sende bizi ev konusunda darlama” dedi. Ne kadar profesyonel bir cevap. Bende “Saygın bey benim param hazır evin adresini alana kadar ödemiyorum sadece” dedim. Yarım saat bilemedin bir saat sonra ev adresi elimdeydi “PARANIN GÜCÜ” diye buna derler sanırım. Ardından ben evin durumu ile ilgili biraz daha uğraşmaya başladım çünkü eşyalı mı nasıl bir yerde nasıl hiç bir bilgim yoktu. Yine hiçbir bilgi verilmeden elime bir kira sözleşmesi sürdüler ikinci sayfası yoktu ve ikinci sayfasını görmeden birinci sayfayı zorla imzalattılar. Çünkü imzalamazsam evi başkasına vereceklerini ve bir ev bulamazsam evim olmadan bu programa katılamayacağım için her şeyimin iptal edileceğini ve paramı da geri vermeyeceklerini söylediler. Ben yine de imzalamazdım ama gitmeme bir hafta kala yaptıkları için bunu elim kolum bağlanmış olmuştu. Evet gitmeme son bir hafta kala sonunda evimin adresini öğrenmiş olmuştum evim 2 oda 1 tuvalet bir salon ve bir mutfaktan oluşan jacksonda ki Blair Apartments daydı ve yolculuğum başlamış oldu.

Olaylar olaylar bitmiyor. Amerika’da yaşanan şok!…

Hala yolda yaşadığım Ozman travmalarına rağmen kendimi şanslı sanırken 21 saatlik uçuşumun ardından bize evi sağlayan Ozman’la burada iş yapan Gökhan bey ve Mehmet beyle tanıştık. Gökhan bey bizi havaalanından alıp eve getirdi ki gördüklerim karşısında şoka girdim. Ev küçücük salon içinde Amerikan mutfak, bir oda ve bir de ufak tuvaletten oluşuyordu. Eşyalı dedikleri evde eşya olarak, bir adet koltuktan bozma yatak iki tane yer yatağı ve içerdeki küçük odada çift kişilik bir yataktan ibaretti. Evde 5 kişi yaşayacaktık ve bu ev bize iki yatak odası, bir salon, bir mutfak, bir tuvalet olarak pazarlanmıştı. Artık yapacak bir şey yoktu. Parayı ödemiş o kadar yolu da gelmiştim bir kere bu şartlarda burada yaşamak zorundaydım.

Tabi ki bu arada ev ile ilgili rahatsızlıklarımızı Ozman yetkililerine mail ile bildirdik. Ne oldu dersiniz? a) Hemen cevap verdiler? b) Asla cevap vermediler? Tabi ki b şıkkı. Kendilerinden kesinlikle cevap alamadık ve bu durumla kendimiz mücadele etmeye başladık.

İlerleyen zamanla birlikte her şeyi daha iyi anlamaya başlamıştım. Ev arkadaşımla bir sorun yaşadık, ben evden ayrılmak istedim. Bu arada başka bir ev bulmuştum kendime. Evin özellikleri ve kirasını duyunca şok geçireceksiniz. Dublex 3 oda,2 tuvalet, kocaman bir salon ve mutfaktan oluşan gerçek bir evi 500 dolara buldum. Tabi ki Ozman’ın beni muhatap ettiği Mehmet Bey’e ulaşarak evden çıkmak istediğimi söyledim. Ve bomba evet evden çıkabiliyorduk ama son ayın kirası olarak peşin peşin OZMAN tarafından bizden alınan parayı iade etmeyecekti. Eğer evden bir kişi ayrılır ve yerine de birini bulamazsak da evde kalan diğer kişiler daha fazla para ödemek zorundaydı. Bu arada eve birini bulursak, son ayın kirasını yerimize bulduğumuz arkadaşla aramızda halledelim dediğimizde ise OZMAN’ın bizi kucağına teslim ettiği Mehmet Bey “bulsanız da bir şey değişmez ondan da ayrıca parasını alırım sizin paranızı vermem dedi” Bu evde OZMAN’ın bizi önüne attığı çakalların şartlarıyla yaşamaya mahkum edilmiştik. OZMAN bu anlaşmadan pay alıyor mu bilemem ama benim danışman şirketim kendisine Amerika’da ortak olarak çakalları seçmişti.

Evde hırsızlık…

Daha sonra evden fasulyelerim çalındı. Ne kadar komik insanların parası çalınır benim fasulyelerim kaybolmuştu. Evin kapısını kilitlemek istedim. Çünkü başından beri kilitlemiyorduk. Mehmet bey bize kilitlemememizin gerekli olmadığını söylemişti ve zaten bize yeterli anahtar verilmemişti. Ama evde ki arkadaşlarımla karar alıp kilitlemeye karar verdik. Ardından kapının kilidi bozuk olduğu için kapının kilidi açılmadı ve Mehmet bey balkondan eve girmek zorunda kaldı. Bunlar olurken ben evde değildim işte çalışıyordum ama ev arkadaşım bana durumu açıklayan mesajlar atıyordu. Daha sonra Mehmet bey beni arayıp “senden gelip o anahtarı alıyorum bir daha o kapıyı kilitleyemeyeceksin” diye bana telefonda bağırdı. Tüm bu olanlara rağmen işimden ve müdürlerimden çok memnundum. Burayı bırakmak istemediğim ve Amerika maceramı eğlenceli hatırlamak istediğimden sustum evde kalarak idare etmeye karar verdim.

Meksikalı aile üzerinden rant sağlayan bu Gökhan kim?

İlerleyen zamanda yeni insanlar gelmeye başladı ve onlarla kaynaşıp tanışmaya başladık. Ozman 2 arkadaşımıza Meksikalı çiftin yanında bu defa ikinci kontağı olan Gökhan Bey vasıtasıyla 1 oda bulmuştu. Ücret yine kişi başı yine 600 $ dolara. Bir müddet sonra arkadaşlarım evlerinde kaldıkları Meksikalı çiftle samimi olduklarında, Gökhan bey’in ev için Meksikalı aileye iki kişi için sadece 700 $ dolar verdiğini öğrendiler. Buna iş denmez soygunculuk denirdi. Meksikalı çift bunları öğrenince Gökhan beyle tüm bağlantısını kesip evde kalan 2 arkadaşıma artık ev kiralarının 400 dolar olduğunu söyledi. Demek ki 400 dolar da fazlasıyla yeterliydi.

Meğer Blair apartments’de ev kiraları sadece 1.200 $ dolar mış…

Ardından ben Blair apartments de tanıştığım bizimle aynı koşullarda birebir aynı evde kalan bir çiftin 1.200 dolar aylık kira verdiğini duyunca beynimden vurulmuşa döndüm. Bizi kendi insanımızın nasıl bu kadar acımasızca soyduğunu düşünürken Gökhan beyle otobüste karşılaştım ve bazı öğrencilerin sponsorumuz olan ERDT‘ye kendisini şikayet ettiklerini söyledi ve bu konuda çok kızgındı. Bende ona bizim neden bu kadar çok ödediğimizi sorduğumda bana ”çünkü siz J1 öğrencisisiniz” diye cevap verdi. Anlayamamıştım ne demekti yani bu biz J1 öğrencisiyiz diye Amerikan Hükümeti veya Wyoming yasaları bizden daha mı fazla para alıyordu? Sonrasında ben kar sağlamıyorum ben herkese yardım etmeye çalışıyorum ama siz Mehmet in evinde kalıyorsunuz onu bilemem ama sizin üzerinizden kar ediyor o sanırım demez mi iyice beynimden vurulmuşa döndüm.

Beni soymaya çalışan danışman şirketime ve buradaki iş ortaklarına savaş açtım…

Çalıştığım iş yerindeki insan kaynaklarında çalışan bir bayanla görüşmeye başladım. Kendisi şuan benim danışman şirketim olan OZMAN’ın yapmış olduğu pisliği temizleyip beni korumaya çalışıyorlar. Benim insanımda hala ben başkaları ile konuşup yardım arıyorum, bu soyguna çare bulmaya çalışıyorum diye beni suçluyorlar.

Hala Amerika’dayım, hala çalışıyorum. Dönmeme sadece 1 ay kalmış olmasına rağmen hala ev işi ve bu yapılan sömürüyü ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Mehmet benden bu ay da para almaya kalkarsa Polis çağırmaya karar verdik. Terry bu işin peşini bırakmayacak. Beni iş yerimde çok seviyorlar ve o kadar iyi niyetliler ki bu yapılanlar karşısında şok geçirip nasıl yardım edebiliriz diye çırpınıyorlar. Benim danışman şirketimse aslında ne yaptığını çok iyi bildiği ve belkide bu işe dahil olduğu için maillerime dahi cevap vermeye tenezzül etmiyor.

Work & Travel da seçiminiz OZMAN olacaksa erken kayıt öncesi blogları okuyup araştırma yapacaksınız diye alelacele bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim. Belki sizde benim gibi doğayı çok seviyorsunuz ve Amerika’nın bu doğa harikası cennet mekanına gelmeyi seçeceksiniz. Yaşadıklarım bunlar. Daha Türkiye’de iken bile arkadaşımın DS belgesini getiremedikleri için 3 kere vize randevusu ve uçak bileti değiştirdiğine şahit olmuşluğum var ve kız Jackson a gelmiyordu. Yol yakınken dönün ve stressiz gönül rahatlığıyla güzel bir Amerika macerası yaşayın. Yok ben illa Jacksonhole Snow King Resort e gideceğim derseniz de size söz veriyorum buraya gelmeniz, konaklamanız ve her hususta size ben yardım edeceğim. Burada kocaman bir otel personeli ve müdürlerim sorunu çözmek için seferber olmuş durumdalar. En tuhafı ve acı olanı da şu belkide onlar yabancı, bana bunları yaşatanlar Türk

Dilerim sizin Amerika maceranız OZMAN’sız ve stressiz olur.
İletişim: sen.melikes@gmail.com

İlk yorum sizden

E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır. (*) Doldurmak zorunludur.